Kayıtlar

Çiçeklerin Tanrısı

Resim
  Bugünlerde genellikle okuduklarımdan daha farklı bir anlatıma sahip bir kitap okuyorum. Çiçeklerin Tanrısı, bu kitap bir adamın ağzından anlatılıyor. Gerek yaşadıkları gerekse adamın düşüncelerinin benim düşüncelerimle örtüşebilmesi sebebiyle kitabı okumaya devam ettim. Açıkçası ben betimlemesi kararında olan kitaplardan hoşlanırım. Bu kitapta ya bazı şeyler çok betimleniyor ya da az betimlenip, anlatılıyor. Kitabın dilini ilk çözemem ve bazı bölümleri birkaç kez okumam gerekti bu yüzden. İkinci bir zorluk ise, kitapta kısa cümlelere çok yer veriliyor. Sadece “gitti”, “ uzaklaştım” şeklinde cümleler neredeyse her sayfada var ve bu benim kitaptan zevk almamı engelliyor az da olsa. Başka bir taraftan bakarsak eğer , kitabın karakterleri üstünde gerçekten düşünülmüş olduğunu gördüm. Karakterlerin birbirleriyle iletişimleri , ana karakterin onlar hakkında ne düşündüğü ve anılarıyla bağlantı kurup bazı şeyleri anlaması beni gerçekten çok etkiledi. Hikaye etrafı hayal kırıklıkları ile...

Dede Korkut

Dede Korkut efsanelerinden ve hikayelerinden esinlenerek düzenlenen, içinde birbirinden farklı kahramanlık , aşk ve olağanüstülük barındıran bu kitap kültürümüzü, eski inançlarımızı, değerlerimizi, adetlerimizi ve törelerimizi bize göstermekte çok iyi bir iş başarıyor. Kitabın üçte biri, Dede Korkut ve Türk kültüründeki bazı motifler ile ilgili bizi aydınlatırken geri kalan kısmı bize birbirinden ilginç ve anlamlı öyküleri ,içlerinde türkülerden parçalar bulundurarak, anlatıyor.   Eski zamanlarda ve farklı inanış biçimlerinde olayların gelişimi ve insanların onları yorumlaması farklıdır. Örnek olarak kitabın çoğu hikayesinde kullanılan kahramanlık “yiğitlik” özelliği halk ve yöneticiler-kitapta ‘bey’ adıyla geçen kişiler- tarafından çok yüksek bir mertebede görülür ve bu kişilere değer verilir. Tabi verilen bu değer onları güçlü kılar ve yaptıkları kahramanlıklardan sonra Dede Korkut bu olayları öyküleştirerek şiir şeklinde söyler. O zamanlarda sosyal yaşamda kadının yeri, ailen...

Hayvan Çiftliği

Resim
   George Orwell tarafından yazılan Hayvan Çiftliği kitabı şu zamanlarda çok popülerleşti. Stefan Zweig, Albert Camus ve George Orwell yazarları ünlerini arttırırken Hayvan Çiftliği kitabı da kendini en çok satanlar rafında buldu. Kitap üstüne çokça yorum ve tiyatro oyunu yapıldı ve uzmanlar tarafından da incelendi. Kitap toplumun siyasal ve etik özelliklerini eleştiren bir bakış açısına sahip ve bu da -benim görüşümde- hem ilgi görmesine hem de kitabın kendini özel kılmasını sağlıyor. Kitabın karakterleri insanların onlara yaptığı zulümlere karşı çıkıp darbe yapan hayvanlardır. Başlarda çiftlikte özerkliklerini ilan ettikten sonra -başta insanların etkisinin olduğu hiçbir şeye yaklaşmamak gibi- kurallar koyuyorlar kendilerine. Ne yazık ki kitabın sonralına doğru başa geçen domuzlar bu kuralı çiğneyerek insanlarla anlaşma yapıyorlar. En vurucu ve bitirici nokta ise baştakilerin yani domuzların en sonunda insanlara dönüşmesi.   Kitabı özel kılan başka bir taraf ise yazı...

Üç Anadolu Efsanesi

Resim
                             Yaşar Kemal’ın kitabı “Üç Anadolu Efsanesi” kitabın isminde de görüldüğü gibi üç efsaneden oluşuyor. Bunlar Karacaoğlan, Köroğlu ve Alageyik efsaneleridir. Kitapta hangi zamanlarda geçtikleri net olarak yazmasa da 16. Yüzyılda geçtiği tahmin ediliyor. Kitapta geçen efsanelerin konuları ne kadar farklı olsa da hepsi bir aşk macerası bulunduruyor içerisinde. Karacaoğlan ve Köroğlu hikayelerinde aşıklık geleneğine yer veriliyor ve bu bizim Türk kültüründen örnekler görmemize yardımcı oluyor. Alageyik ise bize Türk kültürünün bir parçası olan geyiği ve geyik avını anlatırken eski zamanlarda halkın hayvanlara verdiği değeri bize gösteriyor.  Ben Üç Anadolu Efsanesi kitabını geçen sene de okumuştum ama hikayeleri birbirinden bağımsız bir şekilde düşünüp aralarında okuma süreleri bıraktığım için kitap devam ederken eski Türk kültürü motiflerinin karakterlerin h...